Engeller aşılırsa KYÇUBYO’da YÖK’ün onayladığı yeni bir bölüm daha öğrenci almaya başlayacak.

Resim

Keşan, 2023 – 2024 eğitim öğretim yılında yaklaşık 2 bin yüksek öğretim
öğrencisine ev sahipliği yapıyor. Bu öğrenciler, Trakya Üniversitesi bünyesinde
eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler
Yüksekokulu, Keşan Meslek Yüksekokulu ve Keşan Hakkı Yörük Sağlık
Yüksekokulu’nda öğrenim görüyor.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 5 meslek lisesi de bulunan Keşan’da, zaman zaman
kamuoyunda da tartışılan “Keşan’da yüksek öğretim nasıl şekillenmeli?”, “Coğrafi
konumu, doğal zenginlikleri, ekonomisi ve kültürel yapısı ele alındığında, Keşan’ın
potansiyeli hangi eğitim alanları için daha elverişli olarak değerlendirilebilir?”
sorularını, Trakya Üniversitesi (TÜ) Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler
Yüksekokulu (KYÇUBYO) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Atakişi‘ye yönelttik.
Konuyu, İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhan Saz ile de yakın zamanda konuşarak fikir
alışverişinde bulunduklarını belirten Prof. Dr. Atakişi, bu görüşmede; ‘Eğitimle ilgili
ne gibi farklılıklar yaratılabilir? Bölgenin yapısına daha uygun tarım liseleri, sonrasında tarımla ilgili yüksekokul, tarım hayvancılık üzerine, atıl kapasiteyi hesaplayıp buna göre ekip biçen aktif uygulamalı bölümler olabilir mi?’ şeklindeki konu ve soruların gündeme geldiğini belirtti.

“YÖK’ten onay görmüş bir bölümümüz var”

KYÇUBYO’da açılması için girişimlerde bulunulan ve halihazırda YÖK tarafından
kabul gören Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nü hatırlatan Prof. Dr. Atakişi,
“TÜ Genel Sekreter Yardımcısı Burak İşçimen’in katkıları ve TÜ Rektörü Prof. Dr.
Erhan Tabakoğlu’nun tensipleriyle ‘Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nü
YÖK’e sunduk, YÖK kabul etti. Ancak mevcut altyapıyı, öğretim üyesi alımlarını
yapmak için biz yazılarımızı yazdık. Norm kadro gereği en az 3 öğretim üyesi
istihdam etmeniz gerekiyor. Eğitim mutfakları oluşturmak gerekiyor.
Gastronomi ve mutfak sanatları ama bu turizmle de harmanlanabilir. Turizm
dersleriyle de bir şekilde teşvik edilebilir. Çalışmalarımıza başladık. Paydaşlarımızla
da konuşup, devletimizin de desteğiyle eğitim mutfağı ve laboratuvar açığımızı
kapattığımız anda öğretim üyelerimizi de tahsis ederek öğrenci alımına
başlayacağız.
Bu sene içinde bu bölümü de hayata geçirmeye gayret edeceğiz.” dedi.
“Tarımı kaderine terk edemeyiz”
Tarımın ve üretimin önemine işaret eden Prof. Dr. Atakişi, “Teknolojiye, sanayiye
yatırım yapmak da çok önemli ama cep telefonlarımızı yiyemeyiz.” şeklindeki esprili
yaklaşımıyla birlikte, bölgede tarımın göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek,
şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gıdadaki yüksek fiyatlar, ithal etmekten ziyade, arz açını kapatarak dengelenebilir.
Tarım politikası çok önemli ve çok stratejik. Bunu ekonomi politik derslerinde
tartışıyorduk. Savaşlar yaşanıyor, çok insani olan bir tahıl koridoru oluşturuluyor.
Demek ki; tarım, hayvancılık, gıda konuları savaş dinlemiyor. Çünkü hiçbir suçu
olmayan, birbirleriyle hiçbir alacak verecek meselesi olmayan alakasız insan
nüfusları kırılabiliyor.
Bu noktada tarımı cazip kılan bir yapı düşünmemiz lazım. Geçtiğimiz haftalarda Ziraat Odası Başkanlığında yaptığımız toplantıda da, sürekli yaşlanan bir tarım nüfusundan bahsedildi. Gençler ne yazık ki bu anlamda tarım ve hayvancılığa özendirilmiyor. Bu konu üzerinde düşünülmesi gerekiyor.

Çağımız postmodern, sosyal medya çağı. Gençlerin, özellikle projelerle tarıma,
hayvancılığa özendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Et tüketimi, insanların varoluşundan beri beslenmesinde yeri olan bir ürün gamı.
Bunun göz ardı edilmesi, bu kadar yüksek fiyatlarda erişilebilmesi çok doğru
gelmiyor bana.
Tarım, planlanmadan olmaz. Evet fiyatlar artıyor ama et fiyatları yüksek diye
herkes hayvancılık yapmıyor. Bu kolay bir şey değil. Bilgi gerektiren, geçmiş
gerektiren bir alan. Ne yazık ki bu işler babadan oğula aktarılıyor ama artık oğullar
çalışmak istemiyor.
Daha entegre, daha sistematik bir şekilde bunların girişimcilik destekleriyle de bir
anlamda teşvik edilmesi gerekiyor. Her ne kadar teknolojik gelişimden, yapay
zekadan bahsetsek de, teknolojik işsizlik olacak diye tartışsak da, insansız tarım
olmaz.
Ülkemizin bahşedilmiş, tarıma, üretime elverişli çok güzel bir coğrafyası var?
Medeniyetin geliştiği yerler, tarımın geliştiği yerler. Kazıyorsunuz, tarih fışkırıyor.
Bizim o geçmişimiz, o kültürümüz, o bilgi birikimimiz var. İklim krizini de
tartışacağız ama henüz bizi vurmadan, tam anlamıyla çölleşmeden bizim bu
üretimi, tarımsal üretimi planlayarak, düzgün bir şekilde arzı artırmamız gerekiyor
ki; bu diğer birçok şeyi de koşullasın. Hem ücretler, hem de kalkmanın koşulu bu.

"Tarımı kaderine terk edemeyiz.”

Burak İşçimen: “Önümüzde tek bir engel var”
Konu hakkında kesanonline.com‘a bilgi ve görüşlerini aktararak
değerlendirmelerde bulunan TÜ Genel Sekreter Yardımcısı Öğr. Gör. Burak
İşçimen de, KYÇUBYO Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nün YÖK’ten onay
gördüğünün altını çizerek; “Şimdi önümüzde tek bir engel var. Halihazırda
mutfağının sağlanması ya da iş adamlarını, yerli yatırımcıları, Keşanlıları bir araya
getirerek, üniversite eğitimi vermeden evvel, bu mutfağı oluşturabilmek. Şu anda o
aşamada. Çünkü malum ekonomik durumlarla beraber maliyetler iyice arttı ve bu konuda doğal olarak üniversite zorluk çekiyor.” dedi.

Bölüm, mezunlarına ve bölgemize ne gibi katkılar sağlar?

“Gastronomi ve Mutfak Sanatları”nın Keşan’a uygun bir bölüm olduğuna vurgu
yapan İşçimen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü; gastronomi ve mutfak sanatları, gastronomi alanında, yiyecek, içecek
alanında ve turizm alanında ciddi bir potansiyele sahip. Artık aşçılar, turizmciler
diplomalı şekilde, eğitimli şekilde geliyorlar.

Keşan bölgesi ve hinterlandı; Yayla, Erikli, Gökçetepe, Sazlıdere, Enez gibi çok ciddi
turizm potansiyeli olan bölgelere yarım saat uzaklıkta. Söz konusu Keşan’ın tabii
kaynakları, orman varlığı ve sahil varlığı bu durumda Keşan’ın gelişmesini sağlamış.
Turizm ve gastronomi de son zamanlarda rekreasyon için aşırı derecede kullanıldığı
için, daha fazla gelir getirme noktasında.

Profesyonel iş alanları, profesyonel iş alanlarında da dolayısıyla profesyonel
çalışmalı. Gastronomi bölümü bu alanda profesyonelleri eğitir, öğretir ve piyasada
istihdam eder.

Özellikle Keşan’a yakın olan bu sahil kesimleri ve Keşan’daki yeme içme
alışkanlıkları, gelenek görenekleri geniş olduğu için, büyük olduğu için, uzun
zamandan beri geçmişten günümüze geldiği için önem arz ediyor. Özellikle Keşan
bölgesinde Edirne’nin bir katı fazlası ve Edirne hinterlantının bir katı fazlası
restoran, kafe ve gıda işletmesi bulunduğunu sayısal veri olarak biliyorum.
Keşan’da gastronomi bölümü sadece Keşan ve bölgesine hizmet etmek için değil,
tabii ki de bölgedeki kaliteyi artırmak maksadıyla kullanılacaktır ama Keşan dışında
da farklı katkıları olacaktır.
Başka turistik hinterlantlara, başka turistik destinasyonlara öğrenci gönderecektir
diye düşünüyorum.”

Kaynak: https://kesanonline.com/engeller-asilirsa-kycubyoda-yokun-onayladigi-yeni-bir-bolum-daha-ogrenci-almaya-baslayacak/







Bu içerik 13.10.2023 tarihinde yayınlandı ve toplam 158 kez okundu.